Yaz mevsimiyle birlikte anız ve orman yangınlarını beraberinde getirdiğini kaydeden Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürü Alpaslan Altındaş, vatandaşları yangınlara karşı uyardı.
Haziran ayı ile birlikte orman yangınları açısından kritik günlerin başladığını belirten Altındaş, orman yangınlarına karşı, özellikle çobanlar, çiftçiler ve piknik yapanların yaktıkları ateşte dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Yağışlar nedeniyle sahaların tamamının otluk olduğunu söyleyen Altındaş, otların kurumasıyla birlikte olası yangınların olabileceğini dikkat çekti. Uyarılar ve alınabilecek tedbirler konusunda bilgiler veren Altındaş, yakın zamanda Kahramanmaraş’ta ciddi bir orman yangını görülmediğini belirterek, önemli tehlikelerden birinin de anız yangını olduğunu vurguladı.
“HAZİRANDAN İTİBAREN DAHA DİKKATLİ OLUNMASI GEREK''
Otların haziran ayı sonunda kuruyacağını söyleyen Altındaş, “Bunu bu sezon orman yangınları açısından risk arttırıcı bir durum olarak görüyoruz. Otların tutuşması ve uzun oldukları için ağaçlara yetişmesi kolay olacak. Sıkıntılı bir sezon bizi bekliyor. Her ne kadar haziran ayı diğer yıllara göre daha serin geçiyorsa da bu yıl 15-20 gün ertelendiğini düşünüyoruz. Yangın sezonu sıkıntımızın haziran ayının sonlarında başlayacağını düşünüyoruz'' dedi. Orman yangınlarının yüzde 90-95 insan etkisiyle oluştuğunu savunan Altındaş, “Her ne kadar orman yangınlarına karşı tedbirlerimizi alsak da temelde insan faktörünü kontrol edemediğimiz sürece yangınlarla sürekli karşı karşıya kalacağız. Özellikle İlkbahar döneminde gerek okullarda gerekse köy ve camilerinde yaptığımız bilinçlendirme çalışmaları ile insanların orman yangınlarına karşı hassas davranmaları konusunda çeşitli eğitimler verdik. Özellikle bizi rahatsız eden konu son günlerde Kahramanmaraş’ta ve civar illerde çok yoğun bir şekilde anız ve çil yangınları meydana geldi. Biz, valiliğimiz, tarım teşkilatı ve çevre teşkilatı ile birlikte sürekli temkinlerde bulunuyoruz. Ancak vatandaş anızını yakmaktan bir türlü vazgeçmiyor. Anız yakmanın oradaki tarlanın, toprağın ne kadar deforme ettiği ve zarar verdiğini zaten biliyoruz. Bizim açımızdan bunun diğer sıkıntısı başıboş yakılan bu anız yangınlarının kontrolsüz bir şekilde ilerlemesi ve ormanlara sıçraması sonucu orman yangınlarına sebebiyet vermesi açısından bizim için ayrı bir önemi var'' şeklinde konuştu.
ANIZ YAKANA HAPİS CEZASI
Ormanlara 4 kilometre mesafede anız ve herhangi bir şey yakmanın suç olduğunu söyleyen Altındaş şöyle konuştu: “Bunun hem para hem hapis cezası var. Bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanıyor. Eğer kasıt varsa ceza 10-15 yıla kadar çıkabilir. Yakılan anızdan ormana sıçramış ve orman yangını oluşmuşsa anızı yakan vatandaş üzerinden cezai işlem yapılıyor. Yaktığı anızdan ormana bir zararı olmamışsa cezası düşebilir. Kahramanmaraş orman yangınında ihbar konusunda duyarlı. Ama anızlar her gün yakılıyor. Son zamanlarda ekinlerde yanıyor. Kritik yönlere araçlarımızı yerleştirmiş bekliyoruz.''
Araç bakımından yeterli olduklarını söyleyen Altındaş, “45 tane aracımız var. 45 aracın 20 tanesi Kahramanmaraş’ta. 20 aracı şehrin yangına hassas yerlerine yerleştirdik. Her araçta 7 arkadaşımız görev yapıyor. Bunların destekçisi olan stantlarımız var. Bu stantlarda 3’er arkadaş görevli. 24 saat nöbet tutuluyor. Orman işletme müdürleri, şefleri, çalışanlar yaz tatili yapmazlar. Yıllık iznimizi sezon sonunda alıyoruz. Bayram da dahi uzak yerlere gitmeleri söz konusu değil. Sürekli hazır vaziyette bekleniyor'' dedi.
“EN KRİTİK BÖLGE AHIR DAĞI''
Araçlarını anız yangınlarını göndermediklerini fakat yangınların ekine sıçradığında araçlarla destek verdiklerini söyleyen Altındaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim için 3-5 dakikanın önemi çok fazla. Yangına erken müdahale edebilirsek büyümeden önleyebiliyoruz. Fakat müdahale gecikir, söndürmeyi engelleyen şartlarda yoğun olursa ne kadar müdahale edilirse edilsin yangını durdurmak zorlaşıyor.''
Kahramanmaraş’ta en kritik bölgenin Ağır Dağı olduğunu belirten Altındaş, “Ahır Dağı’nın konumu itibariyle ve poyrazın sürekli alabora ettiği bir orman olması nedeniyle tehlikeli. Türkoğlu’nun, Kapıçam’ın ağaçlandırma sahaları çok da tehlikeli. Suçatı’na doğru Kızılçam Ormanlarının olduğu kısım orman yangınları konusundan sıkıntılı. Andırın Yeşilova’nın Kadirliğe, Osmaniye olan kısım tehlikeli. Bunların dışında diğer yerler 2’nci derece de tehlikeli'' diye konuştu.
ORMAN İŞÇİLERİ YANGINLARA HAZIR
Bölge müdürlüğü olarak tüm önlemlerini aldıklarını kaydeden Altındaş, şöyle konuştu:
“Temmuz ayında dozerlerimizi bekleme noktalarına çekeceğiz. 2-3 ay bekleme modunda duracaklar. Ne kadar helikopterlerle müdahale etsek te büyük yangınları durduramıyoruz. Helikopterler yangını söndürmüyorlar, yer ekiplerine zaman kazandırıyorlar. Yangının ilerlemesini durduruyorlar. Temmuz ayında 2’nci bölge müdürümüz göreve başlayacak. Tarsus’ta bir tane var. Vatandaşlarımızda stantlarımızla, afişlerimizle ve billboardlarımızla sürekli uyarıyoruz. Özellikle Ramazan ayından sonra piknik alanları da dahil uyarılarımızı yaptık. Vatandaşlarımızdan piknik alanı olarak ayrılmış bölgelerde pikniklerini yapmalarını istiyoruz. Her yerde ateşe dayalı piknik yapmamalarını tavsiye ediyoruz. Vatandaşların bahçelerini ve tarlalarını temizlerken yakma yöntemini kullanmamalarını istiyoruz. Çünkü ateş ihmale gelecek bir konu değil. En ufak bir sıçratma da yangının önünü alınmaz. 7 gün 24 saat gözetleme kulelerimizle ve yangın ekiplerimizle bekliyoruz.''
YANGIN HAVUZLARINA DİKKAT!
Helikopterlerin yangınlara seri bir şekilde müdahale edebilmeleri için bazı evlere yangın havuzları yaptıklarını söyleyen, Altındaş, “Bu yangın havuzuna çocuklar serinlemek amacıyla giriyor ve çoğu da ölümle sonuçlanıyor. Yangın havuzlarımızın kenarı olmayan içine girildiğinde çıkması zor, derinliği ise yaklaşık 3 metredir. Biz tel örgüleri çekip uyarılarımızı yapıyoruz. Vatandaşlarımızdan çocuklarını yangın havuzlarından uzak tutmalarını istiyoruz.
Bölgede 57 tane yangın havuzu var. Bunların 13 tanesi de Kahramanmaraş ilinde. Hepsinin koordinatları bizde var. Bu havuzları barajdan uzak alanda, suyun olmadığı alanlara yerleştiriyoruz. Havuza küçük çocuklar giriyor. Bizim bölgemizde ölümle sonuçlanma olmadı ama diğer bölgelerde var'' diye konuştu
HABER: Kübra Dilbirliği