Kahramanmaraş’ta hava sıcaklıklarının 40 derecenin üzerine çıkmasıyla birlikte vatandaşların yardımına içtikçe içleri ferahlatan limonata koştu. Geçimini Limonata ve tatlı satışı ile sağlayan Fevzi Karabörk, “limonatamın içinde glikoz asla kullanmam'' dedi.
28 yıldan beri bu işle uğraşan Karabörk, “Önce limonata satmayla meşhur oldum. Limondan tatlı satmaya başladım. Ben sattığım ürünlere abdestsiz ve Salavat-ı Şerifesiz elimi hiçbir şekilde vurmam. Hazırladığım içeceğin formülü salavatı şerifedir. Yaz ayları geldi. Havalar bir hayli sıcak. Tatlıyı yiyenler limonatayı içenler memnun. Limonata ve tatlı satışımız iyi. Biraz paradan birazda dualarından ekmek parası kazanıyorum. Yıllardır da bu şekilde devam ediyorum'' diyerek dua etmenin önemine dikkat çekti.
LİMONATA VE TATLIYA GLİKOZ KATMIYORUM
Tatlı ve limonatasını doğal yollarla yaptığını anlatan Karabörk, “Limonatanın içinde kesinlikle bir oralet kokusu yok. Limonu öncelikle yıkarım. Daha sonra başlarını kesip salata gibi doğrarım. Başlarını kestikten sonra robota veririm. Limonatamı gerçek limondan yaparım. Limonatanın bardağını 50 kuruştan satıyorum. 8,5 liradan limonun kilosunu aldım ama yine de 50 kuruştan verdim. Rabbim yine verdi ekmek paramı. İçenlerde memnun Allah’a şükür bizde memnunuz. Tatlı ve limonatamın içinde glikoz denen bir şey kullanmam. 28 yıldır bu işi yapıyorum ama henüz glikoz kullanmışlığım yok. Glikozu tavsiye etmiyorum. Gıda maddesi işiyle uğraşan din kardeşlerimiz abdestsiz kesinlikle ellerini atmasınlar. Her işi salavatı şerife ile yapsınlar. Peygamber efendimiz (s.a.s) ''bana bir salavat getirene ben 10 salavat getiririm’ der. Salavat-ı Şerifeyi çok getirmek lazım. Bu işle geçimimi sağlıyorum. Parası olan verir, kimin ne aldığını ve ne verdiğini bilmem'' diyerek kış aylarına oranla yaz ayların da limonatanın çok sattığını. Yazın 6-7 tepsi kışın ise 4-5 tepsi sattığını söyledi. Konuşmasının devamında Karabörk, ''ünlü tatlıcılar gelip benden tatlı tarifi alır tatlımı da yemeden gitmezler’ diye belirtti.
Haber: Meliha Şeyda Akçakale