Başbakan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak, Çok rahat ve huzurlu bir şekilde Ramazan ayına girdiklerini belirterek, “Ama bizim huzurlu olmamız, bizim barış içerisinde olmamız, bizim esenlik içerisinde olmamız her şeyin hallolduğu anlamına gelmiyor'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Kaynak, AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar yemeğine katıldı. 12 Şubat Stadyumunda düzenlenen iftar programına aralarında gazi ve şehit ailelerinin de bulunduğu 2 bin 500 kişi katıldı. AK Parti Kahramanmaraş milletvekilleri ve belediye başkanlarının da katıldığı iftar yemeğinin ardından konuşan Başbakan Yardımcısı Kaynak, Güneydoğu’da ve Suriye’de yaşanan terör olaylarına değindi. Kaynak konuşmasına şöyle başladı: “Allah’a şükürler olsun ki 13 yıl önce yine burada mazlum dünyanın liderini bu statta ağırlamış ve dünyada bir ilki gerçekleştirerek il kongresi düzenlemiştik. Şimdi bu stat bir kez daha bu mübarek günde rahmet ayında, bereket ayında, mağfiret ayında, hoşgörü ayında birlik ve beraberlik ayında bütün Kahramanmaraş’ı temsil eden insanlarla bir iftara ev sahipliği yapıyor. Aramızda bizim için canlarını hiçe sayarak mücadele eden bize milletimize, kıyamete kadar emanet olan aziz şehitlerimizin aileleri var. Bize peygamberimizden bin 400 sene sonra Ensar olma şerefini veren Suriyeli kardeşlerimiz var ve bugüne kadar AK Parti teşkilatlarının çeşitli kademelerinde görev yapmış kardeşlerimiz var. Biz AK Parti’nin yönetici kadroları olarak bütün teşkilatlarımızla, milletvekillerimizle, Belediye Başkanlarımızla, İlçelerimizle hep buradayız. Allah’a şükrediyorum ki bu güzel sofrayı bizimle paylaştığınız için sizlere de teşekkürlerimi sunuyorum.''
''MEDENİYETİN TEMSİLCİSİYİM DİYEN AVRUPA SURİYELİLERE KARŞI TEL ÖRGÜ ÇEKİYOR’
Kendilerine Medeniyetin temsilcisi diyen Avrupa ülkelerinin Suriyeli sığınmacılara karşı tel örgü çektiklerini ifade eden Kaynak, Türkiye’nin buna rağmen Suriyelilere açık kapı politikası izlediğini söyledi. Kaynak, “Bizler çok rahat ve huzurlu bir şekilde ramazan ayına girdik. Ama bizim huzurlu olmamız, bizim barış içerisinde olmamız, bizim esenlik içerisinde olmamız her şeyin hallolduğu anlamına gelmiyor. Bir yandan Güneydoğu’da terörle mücadele devam ediyor. Bir yandan dünyanın çok çeşitli yerlerinde mazlum milletler bir yudum su, bir kırık ekmek için Türkiye’ye ve Türkiye’nin liderine Recep Tayyip Erdoğan’a bakıyor. Biz burada huzur içerisinde iftarımızı yaparken hemen 80 kilometre güneyimizde Suriye’de bir zalim tarafından katliama tabi tutulan masum Suriye halkı, 600 bini varil bombalarıyla katledildi. İnsanların önemli bir kısmı yer değiştirmek zorunda kaldı ve çok büyük oranda da 5 milyonu aşkın insan dünyanın çeşitli yerlerine dağıldı. Şükürler olsun ki biz bunların yüzde 60’ına ev sahipliği yapıyoruz. Aramızda 2 milyon 750 bin Suriyeli kardeşimiz var. Bizim milletimiz o Suriyeli kardeşlerine gerçekten insanlığı gereği, Müslümanlığı gereği, aşını, evini ve işini paylaşarak destek oluyor. Fakat bir bakın kendisine medeniyetin temsilcisi denilen ülkelerde o insanlar hangi muamelelere maruz bırakılıyorlar. Daha dün Suriyeli kardeşlerimize bir meydanda şınav çektirerek bozuk para atıyorlardı. “Medeniyetin temsilcisiyim'' diyen Avrupa ülkeleri tel örgüler çekiyorlar. Hepimizin bunları hatırlaması lazım. Bir plastik şişme bota ellerinde ki uzun şişlerle onu delip o bebeklerin, kimsesizlerin denize düşmesini sağlıyorlardı. Şimdi bütün bunlar yapılırken Türkiye 2011 yılından beri liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleriyle açık kapı politikası uyguluyor. Bu bizim hem insanlığımızın gereği hem de aynı zamanda uluslararası antlaşmaların gereğidir'' şeklinde konuştu.
''BİZİMLE BİRLİKTE OLAN DAEŞ MESELESİNİ 3 GÜNDE HALLEDERİZ’
Amerika’nın Türkiye ile DAEŞ terörü konusunda birlikte olmaları halinde 3 gün içinde bu sorunu ortadan kaldırabileceklerini kaydeden Kaynak, Suriye’de barışın gelmesi için Türkiye ile ortak hareket edilmesi gerektiğini belirtti. Kaynak, “Güneyimizde ki bunca teröre rağmen Suriye’de ki devlet otoritesinin ortadan kalkmış olmasına rağmen bizim açık kapı politikamız aynen devam edecektir ve o coğrafya da aslında hepimizin dikkatini çeken başka gelişmelerde oluyor. Bir düşünün 1979’da ki İran İslam devriminden sonra Amerika’nın bütün kötülüklerin anası, büyük şeytan olarak nitelendiren İran ve İran’a 40 yıla yakın ambargo uygulayan Amerika Suriye’de PYD ile beraber Müslüman, Arap nüfusa saldırıyor. Sığındıkları bahane DAEŞ’le mücadele. DAEŞ kim? 85 ayrı ülkeden toplanmış bir çete. Geldikleri ülkelerin çoğu Müslüman devlet bile değil ve bunlar Suriye topraklarının 3’te birine, petrol yataklarının da 4’te birine sahip olmuşlar. Geçtiğimiz günlerde Amerikan Büyükelçisiyle konuştuğumuzda söyledi. Eğer Suriye’de barışı, huzuru temin etmek istiyorsanız, Türkiye ile bizimle birlikte hareket etmelisiniz. Sizin “65 yıllık müttefikimiz'' dediğiniz “Stratejik ortağımız'' dediğiniz Türkiye’yle beraber hareket edip 3 günde Suriye’de ki DAEŞ meselesini hallederiz dedim. Ama siz bir yandan bizimle müttefik olacaksınız, bir yandan PKK’nın Suriye kolu PYD’yi operasyon ortağınız olarak kullanacaksınız. Bu ittifaka, dostluğa, işbirliğine yakışmaz. Bir yandan Türkiye’de geçen Temmuz ayından beri şehirlerimiz, bölgelerimiz, ilçelerimiz, çukurlarla, hendeklerle kapatılacak. Bunların içine bombalar yerleştirilecek ve bizim askerimiz, polisimiz namertçe, kalleşçe şehit edilecek. Türkiye son bir yıl da tarihinin en fedakâr ve en başarılı operasyonunu yürütecek. Şimdi Türkiye’den birkaç masum, mülteci kabul etmek için Avrupa bize terörle mücadele yasasında esneklik isteyecek. Bunun asla mümkün olmadığını dostlarımızın, dost saydıklarımızın bilmesi lazım. Türkiye son teröristi öldürünceye kadar bu mücadelesini kim derse desin yürütecektir ve Allah’ın izniyle terörle mücadeleyi hep birlikte başaracağız'' ifadelerini kullandı.
Kendilerine Medeniyetin temsilcisi diyen Avrupa ülkelerinin Suriyeli sığınmacılara karşı tel örgü çektiklerini ifade eden Kaynak, Türkiye’nin buna rağmen Suriyelilere açık kapı politikası izlediğini söyledi. Kaynak, “Bizler çok rahat ve huzurlu bir şekilde ramazan ayına girdik. Ama bizim huzurlu olmamız, bizim barış içerisinde olmamız, bizim esenlik içerisinde olmamız her şeyin hallolduğu anlamına gelmiyor. Bir yandan Güneydoğu’da terörle mücadele devam ediyor. Bir yandan dünyanın çok çeşitli yerlerinde mazlum milletler bir yudum su, bir kırık ekmek için Türkiye’ye ve Türkiye’nin liderine Recep Tayyip Erdoğan’a bakıyor. Biz burada huzur içerisinde iftarımızı yaparken hemen 80 kilometre güneyimizde Suriye’de bir zalim tarafından katliama tabi tutulan masum Suriye halkı, 600 bini varil bombalarıyla katledildi. İnsanların önemli bir kısmı yer değiştirmek zorunda kaldı ve çok büyük oranda da 5 milyonu aşkın insan dünyanın çeşitli yerlerine dağıldı. Şükürler olsun ki biz bunların yüzde 60’ına ev sahipliği yapıyoruz. Aramızda 2 milyon 750 bin Suriyeli kardeşimiz var. Bizim milletimiz o Suriyeli kardeşlerine gerçekten insanlığı gereği, Müslümanlığı gereği, aşını, evini ve işini paylaşarak destek oluyor. Fakat bir bakın kendisine medeniyetin temsilcisi denilen ülkelerde o insanlar hangi muamelelere maruz bırakılıyorlar. Daha dün Suriyeli kardeşlerimize bir meydanda şınav çektirerek bozuk para atıyorlardı. “Medeniyetin temsilcisiyim'' diyen Avrupa ülkeleri tel örgüler çekiyorlar. Hepimizin bunları hatırlaması lazım. Bir plastik şişme bota ellerinde ki uzun şişlerle onu delip o bebeklerin, kimsesizlerin denize düşmesini sağlıyorlardı. Şimdi bütün bunlar yapılırken Türkiye 2011 yılından beri liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleriyle açık kapı politikası uyguluyor. Bu bizim hem insanlığımızın gereği hem de aynı zamanda uluslararası antlaşmaların gereğidir'' şeklinde konuştu.
''BİZİMLE BİRLİKTE OLAN DAEŞ MESELESİNİ 3 GÜNDE HALLEDERİZ’
Amerika’nın Türkiye ile DAEŞ terörü konusunda birlikte olmaları halinde 3 gün içinde bu sorunu ortadan kaldırabileceklerini kaydeden Kaynak, Suriye’de barışın gelmesi için Türkiye ile ortak hareket edilmesi gerektiğini belirtti. Kaynak, “Güneyimizde ki bunca teröre rağmen Suriye’de ki devlet otoritesinin ortadan kalkmış olmasına rağmen bizim açık kapı politikamız aynen devam edecektir ve o coğrafya da aslında hepimizin dikkatini çeken başka gelişmelerde oluyor. Bir düşünün 1979’da ki İran İslam devriminden sonra Amerika’nın bütün kötülüklerin anası, büyük şeytan olarak nitelendiren İran ve İran’a 40 yıla yakın ambargo uygulayan Amerika Suriye’de PYD ile beraber Müslüman, Arap nüfusa saldırıyor. Sığındıkları bahane DAEŞ’le mücadele. DAEŞ kim? 85 ayrı ülkeden toplanmış bir çete. Geldikleri ülkelerin çoğu Müslüman devlet bile değil ve bunlar Suriye topraklarının 3’te birine, petrol yataklarının da 4’te birine sahip olmuşlar. Geçtiğimiz günlerde Amerikan Büyükelçisiyle konuştuğumuzda söyledi. Eğer Suriye’de barışı, huzuru temin etmek istiyorsanız, Türkiye ile bizimle birlikte hareket etmelisiniz. Sizin “65 yıllık müttefikimiz'' dediğiniz “Stratejik ortağımız'' dediğiniz Türkiye’yle beraber hareket edip 3 günde Suriye’de ki DAEŞ meselesini hallederiz dedim. Ama siz bir yandan bizimle müttefik olacaksınız, bir yandan PKK’nın Suriye kolu PYD’yi operasyon ortağınız olarak kullanacaksınız. Bu ittifaka, dostluğa, işbirliğine yakışmaz. Bir yandan Türkiye’de geçen Temmuz ayından beri şehirlerimiz, bölgelerimiz, ilçelerimiz, çukurlarla, hendeklerle kapatılacak. Bunların içine bombalar yerleştirilecek ve bizim askerimiz, polisimiz namertçe, kalleşçe şehit edilecek. Türkiye son bir yıl da tarihinin en fedakâr ve en başarılı operasyonunu yürütecek. Şimdi Türkiye’den birkaç masum, mülteci kabul etmek için Avrupa bize terörle mücadele yasasında esneklik isteyecek. Bunun asla mümkün olmadığını dostlarımızın, dost saydıklarımızın bilmesi lazım. Türkiye son teröristi öldürünceye kadar bu mücadelesini kim derse desin yürütecektir ve Allah’ın izniyle terörle mücadeleyi hep birlikte başaracağız'' ifadelerini kullandı.
''MİLLETİMİZ VATANI İÇİN HER ŞEYDEN FEDAKÂRLIK YAPAR’
Türk Milletinin vatanı ve bayrağı için her şeyden fedakârlık yapabileceğini söyleyen Kaynak, son olarak sözlerine şunları ekledi: “PKK terörü ile mücadele ederken Türkiye’de aslında bir kokteyl terör saldırılarıyla karşı karşıyayız. DHKP-C terörü var, DAEŞ terörü var, meydanlarda masum insanların ölümüne sebep oldular. Ama bir şanssızlığımız Türkiye’nin Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı “Biz ceza evinde DHKP-C’liyi de, PKK’lıyı da ziyaret edebiliriz'' diyebiliyor. Bizim CHP’nin genel başkanına söyleyecek bir sözümüz yok. Onu Midyat’ta karnında ki 6 aylık yavrusuyla şehit olan polis kardeşimizin eşi Edirne’de söyledi. “Teröriste merhamet gösteren o teröristin şehit ettiği hanımefendinin cenaze namazında saf tutamaz'' dedi. Bizim milletimiz her şeyden fedakârlık yapar ve bunları bu vatan için yapar. O yüzden her şeyden önemlisi bayrağımdır, vatanımızdır, devletimizdir ve milletimizdir.''
Türk Milletinin vatanı ve bayrağı için her şeyden fedakârlık yapabileceğini söyleyen Kaynak, son olarak sözlerine şunları ekledi: “PKK terörü ile mücadele ederken Türkiye’de aslında bir kokteyl terör saldırılarıyla karşı karşıyayız. DHKP-C terörü var, DAEŞ terörü var, meydanlarda masum insanların ölümüne sebep oldular. Ama bir şanssızlığımız Türkiye’nin Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı “Biz ceza evinde DHKP-C’liyi de, PKK’lıyı da ziyaret edebiliriz'' diyebiliyor. Bizim CHP’nin genel başkanına söyleyecek bir sözümüz yok. Onu Midyat’ta karnında ki 6 aylık yavrusuyla şehit olan polis kardeşimizin eşi Edirne’de söyledi. “Teröriste merhamet gösteren o teröristin şehit ettiği hanımefendinin cenaze namazında saf tutamaz'' dedi. Bizim milletimiz her şeyden fedakârlık yapar ve bunları bu vatan için yapar. O yüzden her şeyden önemlisi bayrağımdır, vatanımızdır, devletimizdir ve milletimizdir.''
''BU YEMEĞİN BİR ANLAMI VAR’
İftar yemeğinin ardından konuşma yapan AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Av. Ahmet Özdemir ise şunları kaydetti: “Bugün bu sofranın hazırlanmasında bize fikir babalığı yapan Başbakan Yardımcımıza bu topluluğu bir araya getirmemizi sağladığı için teşekkür ediyorum. Bu yemeğin bir anlamı var. 2003 yılında o zaman Kahramanmaraş İl Başkanı olan Başbakan Yardımcımız yine bu stadyumda Türkiye’de ilk defa bir il kongresi gerçekleştirmişti. Bizde o günün anlamına bir anlamı olsun istedik ve bu iftar programımızı yine aynı mekânda gerçekleştirdik. Bu iftarda bizi yalnız bırakmayan teşkilatımızın her kademesinde ki parti mensuplarımıza, partimizin kurucularına, Sivil Toplum Kuruluşlarımıza, iş adamlarımıza ve Kahramanmaraş’ın her kesiminden şu anda aramızda bulunan tüm kardeşlerime canı gönülden teşekkür ediyorum.''
İftar yemeğinin ardından konuşma yapan AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Av. Ahmet Özdemir ise şunları kaydetti: “Bugün bu sofranın hazırlanmasında bize fikir babalığı yapan Başbakan Yardımcımıza bu topluluğu bir araya getirmemizi sağladığı için teşekkür ediyorum. Bu yemeğin bir anlamı var. 2003 yılında o zaman Kahramanmaraş İl Başkanı olan Başbakan Yardımcımız yine bu stadyumda Türkiye’de ilk defa bir il kongresi gerçekleştirmişti. Bizde o günün anlamına bir anlamı olsun istedik ve bu iftar programımızı yine aynı mekânda gerçekleştirdik. Bu iftarda bizi yalnız bırakmayan teşkilatımızın her kademesinde ki parti mensuplarımıza, partimizin kurucularına, Sivil Toplum Kuruluşlarımıza, iş adamlarımıza ve Kahramanmaraş’ın her kesiminden şu anda aramızda bulunan tüm kardeşlerime canı gönülden teşekkür ediyorum.''
HABER: EMRE AKKIŞ
