Hafta sonlarının güzel geçmesi birazda gönül ile ilgili olsa gerek Bazen gününüz tuttuğunuz takımın renkleri ile aydınlanırken Bazen de kabuslu gecelerin siyahı olabiliyor Ama bizim için Pazar günü ilkbaharı anımsatan gökkuşağı gibi renk cümbüşüydü **** Kazanmaya alışmanın tutkusu başkadır Tutkuyu devam ettirmek ise en zor şeylerden biridir Bazı eksiklikler olsa da “zaman” onlara “dikiş” atar Hiç kimse, başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır *** Kafalarda “ne olacağın” soru işaretleri vardı Çünkü galip gelinen takımlar ligin dibine demir atmış takımlardı Ama biliniyordu ki maça iyi konsantre olanlar, başarıya da nefes kadar da yakındı Rakibi yorgun, isteksiz miydi? Yoksa aslanlar maça mı “su”samıştı? Ama Aslanlar için rakip değil, “su” önemliydi Sonuçta alınan ise terden “sırılsıklam” olmuş 3 puandı *** Tekrarlanan film yine vizyona girdi Açıklanan 11 seyirciye en büyük işkenceydi “Eksik” oynamak bu takımın kaderi miydi Yoksa kötü rolde oynamak hocanın en sevdiği karakter miydi Unutulmamalı ki, “kaderi” çizenler aslında kendi kaderlerini çizerler Çünkü “zar” bu !!! Her zaman düşeş gelir miydi !!! **** Oynamayı hak edenlerin tespiti için polis sorgulaması mı gereklidir Yoksa “Taşkafa” ları yontmak için “Devrim” mi gereklidir Takımın “Uğur” u olsun diye oynatılanlara inat İliklerine kadar mücadele yerine, içerden ayaklarını uzatıp maç seyretmek mi gereklidir **** Gol ritimcisi Ramazan “asist” akortlarına da başladı Ama herkes bilir ki; goller tabelaya “asistler gönüllere” Galibiyette emeği geçenler ise tarihe yazılır Günün bir diğer “değeri” ise Futbolda belki de ilk defa tezahürat ile şut atan ve Devrime “asist” yapan Sen çok yaşa ilahi; 12. ADAM…. ****